Zordu sevmek sevdiğini söylemek sevginin peşinden gitmek... Kolay olanı tercih ettim ben de... Vazgeçtim...
Görmedim ondan sonra yüzünü. Haber de alamadım hiç...
Gizli sevdim gizli vazgeçtim.
Kimseler bilmedi kimseler görmedi.
Yüreğim sağır dilsiz
Yüreğim harman yeri
Boyun eğdim kaderime
Uzattım elimi Muhsin'e...
...
Vurgun yemiştim sanki. Hissetmiyordum artık hiçbir uzvumu duymuyordum bundan sonra dediklerini. Hava yeni yeni kararmaya başladıysa da benim dünyam çoktan kararmıştı. Karanlığın en koyusu sarmıştı ruhumu. Çocukluğumdan beri hayal ettiğim beyaz gelinlik ne olacaktı? Hep rüyalarımda gördüğüm döne döne oynadığım düğünüm? Mis gibi kokan çitme kınalı ellerim? Hepsi yalan mı oldu şimdi? Koca bir yalan!
Asker Gelin yazarın ilk romanı ama ustaca kurgulanmış gerçeği insani duyarlılığın süzgecinden geçirerek yakalamış bir roman. Hepimizin hayatını bir yerden yakalayarak kendi içine katan ve bizi de olayın duygunun arkasından sürükleyen başarılı bir yapıt. Romanı okurken bazen karakterin kendine dönüşüp bir anne bazen o annenin mücadeleci ruhunda kendini güvende hisseden bir çocuk oluyorsunuz. Aşkın kalbi titreten coşkunluğu hayal kırıklığının yaşattığı travmalar yalnızlığın ve kimsesizliğin hayatın ortasına bıraktığı trajediler. Ama trajediden bir kahramanlık öyküsü çıkartan mücadeleci bir kadın zorluklar karşısında direnişin sembolü oluyor. Asker Gelin bu anlamda aşktan ihanete şiddetten merhamete yenilgiden zafere sürüklenmiş bütün kadınların hikayesidir.