Sabahleyin camiye gelen imam acılar içinde inleyen bir bebeğin sesiyle irkilir. Kundaktaki bebeği kucağına alır ve çevrede aranır; ancak kimseleri göremez. Gün aydınlanınca onu götürüp karakola teslim eder. Yurt yetkilileri bebeğin adını Levent koyarlar. On sekiz yaşını bitiren Levent yurttan ayrılır ve hayata karışır.
O günden sonra sokaklarda geceler köprü altlarında köpeklerle yatar. Akıllara durgunluk veren serüvenlerin biri bitmeden ötekisi başlar. Bir şehirden ötekine koşarken yolu Kapadokya'ya düşer. Bu gizemli coğrafya onu bağrına basar kısa zamanda kendisine yeni bir hayat kurar.
Ancak kör talih bir türlü ardını bırakmaz. Bir anda kendisini hazine avcılarının arasında bulur. Zelve Vadisi'nde mezardan çıkardıkları altınlarla birlikte yakalanır demir parmaklıkların ardına kapatılırlar.