İslam dünyasında derinleşerek büyüyen siyasal-sosyal kültürel kriz ve krizin nasıl aşılabileceği konusu uzun yılların tartışması. Bu süreç içinde Batı'nın içine düştüğü krizden çıkamayacağı ve Doğu'nun tekrar yükselişe geçeceği gibi romantik beklentilerin yanında özüne yabancılaşarak başka kültürlere özenme ile ortaya çıkan bunalım yabancılaşma kültürel yüzeyselleşme kimlik bunalımı gibi hastalıklardan arınabilmek için kültürel mirasa sahip çıkma kaynaklara dönme gibi önermelerle belirginleşen özsel arayışlar da oldu.
İslâm kültürünün hem içine düşülen varoluşsal bunalımdan kurtaracak hem de Batı'nın çıkmazını aşabilecek bir alternatif medeniyet tasavvuru üretme kapasitesine sahip olduğu tezinden hareketle üretilen düşüncelere insan-ahlak merkezli bir okuma ile katkı yapmayı amaçlayan bu çalışma İslâm toplumlarına zihin işçiliği yapmayı ve düşünce üretmeyi öğretecek zihinsel altyapının hazırlanması ve bu altyapının kültürel zemininin mayalanmasına "miskâle zerretin" katkı sağlayacağı yönünde iyimser bir beklentiyle kaleme alınmış birbiriyle ilintili konuları içeriyor.
"Küheylanı Terbiye Etmek" birçok biyo-psişik dürtü ve yetiyle donatılan insanın bizzat kendisini ahlakî bir çizgide tutması olarak tanımlayabileceğimiz insanî bir çabayı sembolize ediyor. Bu çaba ele aldığımız herhangi bir konuyu zihnimizin gözleri önüne koyup her yönüyle incelemeyi anlamayı değerlendirmeyi bir alışkanlık haline getirmeyi öneriyor.
Bilimsel bir iddia taşımadan sadece okuyucuya daha iyi daha derin daha analitik düşünme yönünde motivasyon sağlamayı amaçlayan eser okurları ebedi mutluluk ile sonuçlanacağı bildirilen manevi bir yolculuğa davet ediyor.