Bahçe duvarının arkasından uzun boyunlu demir dişli bir canavar ağzından topraklar saçarak Çakıltaşı'na bakıyordu. Çakıltaşı'nın bu canavarların arasında korkudan ödü kopuyordu. Evin sahibi tatlı anneanne kuşlarla birlikte bir yolculuğa çıkmıştı. En yakın arkadaşı Doğa da uzaklara taşınmıştı.
Çakıltaşı'nı yutacak bir felaket yaklaşıyordu. Bu demir dişli canavarlardan kurtulmak neredeyse imkansızdı. Kuşlar yaklaşan felaketi önlemek için toplanıp bir karar aldılar. Uzak ülkelere kadar uçabilen sığırcık kuşları dünyanın dört bir yanındaki tarihi yapılara giderek şu haberi ulaştıracaklardı:
"Çakıltaşı yıkılıyooor!"
Çakıltaşı'nın hepimize tanıdık gelen bu öyküsünü Sezin Mavioğlu'nun güzel kaleminden okuyoruz.