Yaşanan bozulma süreci sonunda bugün gelinen noktada Müslüman halkların çok büyük ekseriyetini kendisini İslâm'a nispet eden İslâm'ın kimi bireysel ibadetlerini şeklen de olsa yerine getirmeye çalışan ancak Kur'an ve sahih sünnete aykırılıklarla dolu muharref bir din anlayışına sahip insanlar oluşturmaktadır. Müslüman olduklarını ve iman ettiklerini söyleyenlerin çoğunluğu tevhîdî istikameti koruma zaafı gösterdikleri için ya da kanıksayarak işledikleri günahların kendilerini kuşatması sonucunda imanlarına şirk bulaştırma durumuna düşmektedirler.
Bu insanların çok büyük kısmı son derece iyi niyetli fakat doğru dinin bilgisinden uzak kalmış olanlar ya da hevanın dürtüleri şeytanın iğvalarıyla günaha dalarak imanlarına şirk bulaştıranlardır. Rabbimizin rızası için ve O'nun yardımıyla hazırladığım bu kitapta bu hâlin sebeplerini ve ıslah yolunu Kur'an âyetleri ışığında ve Rasûlullah'ın (s) sünnetine göre açıklamaya çalıştım. Bu insanlar bizim ana baba akraba ve komşularımızdır çoğu iyi niyetli ama bilmeyen halkımızdır. Yaygın biçimde hüsrana doğru koşan bu insanlara merhamet etmeliyiz. Yaklaşık on yıldır gerileyen Kur'an'a dâvet çalışmalarını ciddi bir çabayla toplum gündemine taşıyacak yeni bir hamle yapmalıyız.
Yapılacak şey; akrabalık arkadaşlık ve komşuluk ilişkilerimizi Rasûlullah (s) ve ilk nesil örnekliğinde olduğu gibi en iyi düzeye çıkarıp onlara adaletle ve iyilikle davranarak güzel örneklik teşkil etmek ve devam eden iyi ilişkiler sürecinde de her fırsatı sahih din anlayışını anlatmanın vesilesi kılmaktır.