"Rafta tabak
Suda zambak
Al yanak
Kiraz dudak
Ben öpeyim
Sen bak!
Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde...
Eşek dellal iken
Deve berber iken
Eski hamam içinde...
Bir varmış bir yokmuş
Allah'ın kulu darıdan çokmuş..."
"Tekerleme" terimini Türk halk edebiyatına mahsus dallanıp budaklanmış bir tür olarak bütün dünyaya çok değerli bir incelemeyle tanıtan Pertev Naili Boratav'dan sonra bu konuyu bilimsel olarak ele alan ikinci isim Ali Duymaz'dır. Daha önce de farkında olunmakla birlikte tekerlemeleri Türk dünyasının verileriyle geniş bir biçimde değerlendiren Duymaz bu kez de bir "tekerleme antolojisi"yle karşımızda.
Oyun tekerlemelerinden yanıltmacalara masal tekerlemelerinden tören ve inanç tekerlemelerine geleneksel tiyatro ve iş tekerlemelerinden şiirimizin bütün dönemlerinde adı belli şairlerce yazılmış tekerlemelere kadar yüzlerce örneği çocukluğumuzdan beri bizimle olan bu güzellikleri farkında olmamız okumamız öğrenmemiz için bir araya getirdi.
İşlenmemiş altın külçelerini andıran tekerlemelerimiz Cem Kızıltuğ'un özgün desenleri eşliğinde bizi dikkat düzgün konuşma hayal eğlence ve mizah dünyasına davet ediyor.