Tarımsal üretim insanoğlunun yaşamı için vazgeçilmez olup insanlık tarihi boyunca sürekli olarak gelişme göstermiştir. Toplayıcılık ve avcılık ile başlayan tarım zamanla toprağın işlenmesi ve bitkilerin yetiştirilmesinin yanı sıra hayvanların ehlileştirilmesi ile gelişme göstermiştir. Yirminci yüzyılda ise teknolojik gelişmelerin tarımsal üretim ile bütünleşmesi biyoteknoloji kavramını doğurmuş ve tarımsal üretim farklı bir boyut kazanmıştır.
Dünya nüfusu hızla artarken tarım topraklarının azalması gelecek için bir tehdit oluşturmaktadır. Özellikle yanlış arazi kullanımları ile verimli tarım topraklarının imara açılması bu tehlikenin boyutunu daha da artırmaktadır. Dört mevsimin yaşandığı ülkemizde çok çeşitli tarım bitkilerinden yüksek verimlilikte ürün alınması ülkemiz için önemli bir avantajdır. Gelecekte tarımın stratejik bir önem arz edecek olmasından dolayı ülkemizde tarım topraklarının korunması ve yerli tohum üretimi tedbirlerinin alınarak planlamalar yapılması gerekliliğini doğurmaktadır.
Osmaniye'de doğal ortam koşullarının uygunluğundan dolayı yılda iki kez ürün alınmaktadır. Sahada tarla bitkilerinin yanı sıra meyve ve sebze çeşitliliği de fazladır. Tarla ürünlerinden buğday arpa ve pamuk üretiminde büyük düşüşler gerçekleşir iken endüstriyel tarım ürünleri olan ve gıda sektöründe geniş bir kullanım alanı olan susam yerfıstığı ve mısır üretiminde artış dikkat çekicidir. Sebze yetiştiriciliğinde ise üretim merkezleri arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır. Sebze türleri içinde özellikle kırmızı turp üretiminin önemli olduğu Osmaniye 'de (Kadirli) üretim artış eğilimde iken "Adana karpuzu" olarak isim yapmış sebzenin üretimindeki azalma dikkat çekici boyuttadır.