Yönetim bilimi kapsadığı faaliyetler itibariyle çok eski bir alan olmasına rağmen bağımsız bir disiplin olarak varolmak konusunda zorluklar yaşamıştır ve günümüzde de yaşamaktadır. Modern devletin şekillendiği ilk dönemlerde yönetim bilimi önemli oranda idare hukukunun etkisinde kalmıştır. Türkiye'de üniversitelerde okutulan ilk yönetim bilimi kitapları da önemli oranda bu yaklaşımın özelliklerini taşımaktadır. Yönetim bilimini genellikle Taylor ve Fayol 'un öğretileri temelinde verimlilik ekseninde ele alan yaklaşım ise daha yaygın ve uzun soluklu bir ekol olarak varlığını sürdürmektedir. 1980'lerden sonra ise yeni kamu işletmeciliğinin tartışılmaz üstünlüğünün de etkisiyle işletme ekolü olarak adlandırılabilecek bu ekol yönetim bilimi ders kitapları bağlamında nerdeyse tek ve tartışılmaz bir ekol haline gelmiştir. Bu kitapların eksikliği yönetimin kamusal boyutunun göz ardı ederek yönetim bilimini tamamen işletme kavramları ile anlatmasıdır. Oysa Antik Çin'den beri yönetim büyük oranda devletin yönetimi olarak ele alınmaktadır ve yönetim bilimini devletin yönetimi olarak ele alan ekoller işletme (management) yaklaşımının en güçlü olduğu Amerika Birleşik Devletleri'nde bile mevcuttur. Türkiye'de ise devlet odaklı yönetim bilimi ekolünün göz ardı edilmesinin doğal sonucu olarak bu eksende yazılmış yönetim bilimi kitabı maalesef mevcut değildir. Bu kitap söz konusu eksikliğin giderilmesi yolundaki çabanın mütevazı bir ürünü olarak değerlendirilebilir.