Tomris Alpay 1950'li yıllar İstanbul'undan kadın hikâyeleri anlatıyor bize. Gülsün'ün Agavni'nin Zilha'nın Nurhayat'ın Eleni'nin... Sarmaşık Sokak'tan Burgazada'ya Tenedos-Bozcaada'dan Taşoz'a anakara ile adalar insanın kendi iç adacıklarıyla başka insanlarla bir araya gelerek oluşturduğu anakaralar arasında ince ince işlenmiş ruh hallerini birbirine bağlayan su duruluğunda öyküler bunlar. Alpay bir mahallenin kadınlarını onlar arasındaki bağları gençliği yaşlılığı sevdayı meşki belleğin katmanlarında saklı acılı olayların gölgesinde örülen küçük dayanışma ağlarını büyük bir ustalıkla anlatıyor.
Üzerinden sürgünler yangınlar aşklar özlemler geçen hayatlar. Üstü güzelce örtülüp fırına gönderilen tepsiler bahçeler renkli ampuller akşamsefaları kediler...