Sinema hayatın farklı yönlerini izleyiciye aktaran büyülü bir sanat dalıdır. İnanç ise sinemanın vazgeçilmez temasıdır. O her dönemde kristal bir yalnızlık olarak beyaz perdeye yansır. Bu doğrultuda kitapta karşılaştırmalı bir yaklaşımla inancın edebiyat sosyoloji psikoloji ve dinler tarihi çerçevesinde sinemadaki izdüşümü ele alınmaktadır.
Dostoyevski Dede Korkut Bergman Dreyer ve Lynch yapıtlarıyla çalışmaya konu olan önemli kişilerdir. Onların yazınsal ve görsel sanat dallarındaki yapıtlarında inancın bireyde metcezir gibi sancılı gidiş gelişi vardır. İnanç bu yapıtlar aracılığıyla beyaz perdede bazen şiirsel bir imge bazen de çarmıha gerilen bir sembol olarak ifade bulur. Farklı disiplinler çerçevesinde sinemada inanca bakış modern dünyanın kalbi yorgun insanı için yeni bir soluklanma olabilir. Dolayısıyla bu metin kristal yalnızlığı yalın dinginliğe dönüştürme umudunu taşıyanlar için kaleme alınmıştır.