Batılı modellemelerden ibaret olan eldeki düzmece tarih bilgisi; "göçebe" olarak nitelendirdiği Türklerin Anadolu'- ya gelişlerini 1071 tarihine sabitler ve bundan öncesini yok sayar. Hiç sorgulamadan bu düzmece tarih bilgisine biat edilmesinin sonucu "400 çadırla geldik 400 çadırla gideriz" gibi bir saçmalığı doğurmakla kalmaz; zaten sonradan gelmiş olanların bu topraklar üzerinde "geçici" olduklarını da ifade etmeye başlar. Elinizdeki bu kitabı olursanız siz de göreceksiniz ki; MÖ. On binli yıllara tarihlendirilen Göbeklitepe'den bu yana Anadolu Türklerin yurdu olmuştur ve bu toprakların en eski yerleşik halkı; Batılı tarihçilerin çoğul olarak "Tyrhenler" yani Turanlılar ismiyle kayda geçirdikleri Anadolu halkıdır. Bu da o kadar böyledir ki; ismin tekil hali olan Tyrrhen ay- nı zamanda Tarqinius'un Yunancadaki biçimi olan Tark- hon'un erkek kardeşinin adıdır. "Tarkhon ile Tyrrhenos'un babası Telephos ise İtalya'da Tarquinilerin atası Lidya'da da (Maionia) Teuthrania kralı olarak ortaya çıkar. Kitapta yeralan bu ve benzeri bilgilerle bildiğiniz tarihi yeniden gözden geçirdiğinizde yukarda bahsettiğim düzmece tarih kumpasının temelden çöktüğünü göreceksiniz...