Sadece bizim mevzuatımızda değil uluslararası sözleşmelerde dahi bir yandan basının özgür olduğu söylenirken diğer yandan bu özgürlüğün hudutsuz olmadığı bir takım sınırlarının olduğu vurgulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bazı bazı kararlarında da bu gerçek gayez veciz bir şekilde vurgulanmaktadır. Bu da tabii karşılanmalıdır. Zira kişilik hakları da korunması gereken üstün haklardan olup basın özgürlüğünün bu haklara tecavüz teşkil etmeyecek şekilde kullanılması şarttır.
Bu kitapta ağırlıklı olarak kişilik haklarına tecavüzde bulunulan kişilerin başvurabileceği yasal yollar açıklanmaya çalışılmıştır.