Allah (c.c.) Kuranı Kerimin birçok yerinde Hz. Peygamber (a.s.)in Kuran vahyine hiçbir müdahale ve katkısının olmadığını belirtir. Yani Kuran bütünüyle Allah Kelamıdır. Şayet o bize karşı sözler uydurmuş olsaydı biz onu kuvvetle yakalardık. Sonra onun şah damarını koparırdık. Hiçbiriniz de onu koruyamazdınız. Elbette böyle güvenilir bir Kitap bizim için en sağlam bir kaynak ve en yanılmaz bir ölçü durumundadır. Okuduğumuz her türlü eserde gördüğümüz dini ifade ve hükümleri Ona başvurmak suretiyle tashih edebileceğiz. Ancak burada üzerinde durmamız gereken önemli bir nokta daha vardır. Bu nokta da Hz. Peygamber (a.s.)in asla Kurana karşı olmayacağına dair olan inançtır. Allah insanlar için adına İslam dediği bir dini görevlendirdiği elçisine yanlışsız olarak tebliğ ettirip uygulattırmaktadır. İşte bu uygulama sünnettir. Bizim savunmuş olduğumuz tez. Sünneti Kurani muhteva içinde ve onun gölgesinde anlaşılması ve her konuda ona dönmesi gerektiği. Sünnet olarak kabul ettiğimiz herşeyin mutlaka Kur'ani bir asla dayanıyor olmasıdır.