İnsan aleyhine olan bir kültürün parçası olarak reklamcılık Türkiye'nin kendi kendini sömürgeleştirmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Hitler ve Lenin'in sinemayı övdükleri oranda Roosevelet ve Churchill'in reklamcılığı övüşlerinde düşündürücü bir çok nokta var. Hele reklamın yöneldiği toplum tabakasının alt-orta sınıf olduğu düşünülecek olursa insanın insan tarafından manipülasyonunda ve Türkiye'nin toplum olarak kendine biçtiği yerin irtifa kaybedişinde reklamcılığın ne büyük rol oynadığı anlaşılabilecektir.