...Ertesi gün saat bire dek rahat ve tembel hareketlerle
dolaştı durdu evin içinde. Ben de bekliyorum ne zaman harekete geçecek
valizini çantasını alıp çıkacak evden diye. Sonunda dayanamadım.
"Akşam bir karara varmıştık anımsıyor musun?"
"Anımsamaz olur muyum? Az sonra çıkacağım."
Ağır hareketlerle balkondaki çamaşırlarını topladı valizine koydu çantasını
düzenledi. Kalktı ayağa. Bana baktı. "Kalacak yer buluncaya dek valizimi
burada bıraksam olur mu?"
"Olur" dedim istemeyerek.
Çantası omzunda çıktı evden. Bir "oohh" çektim.
Tam kendimi özgür bir akşama hazırlamaya başlamıştım ki zil çaldı.
Açtım kapıyı. Surat bir karış. Attı çantasını masanın üstüne elinden geleni
yapmış ve fakat başaramamış bir insanın masumiyeti içinde oturdu bir
koltuğa. "Kalacak bir yer bulamadım" dedi üzgün bir sesle.
Çözmeye kararlıydım sorunu. "Ama bir yer bulmalısın" dedim kızgınlığımı
gizlemeye çalışarak "motel otel başka bir ev ya da benzeri kalacak
bir yer. Lütfen anlamaya çalış beni."
Yüzüme baktı. Kararlı olduğumu anlayınca kalktı yerinden. Ergen bir
kız huysuzluğuyla aldı çantasını valizini çıktı evden. Yine de dayanamadım
"kendine dikkat et" diye seslendim ardından...