Soruların insan hayatındaki yeri ve önemi büyüktür. Çünkü tabiatında merak etme ve öğrenme isteği olan insan bu isteklerini karşılamak için bilginin anahtarı ve cevabın tohumu olan soruları kullanmak zorundadır. Sorular öğrenmek için olduğu kadar öğretmek için de kullanılan bir vasıtadır. Bu nedenle olsa gerektir ki insanları eğitmek ve onları hidayete ulaştırmak için gönderilmiş ilâhî bir mesaj olan Kur'ân'ın pek çok âyetinde insanlara sorular yöneltilmiştir. Eğitici ve rehber bir kitap olması nedeniyle Kur'ân'da insanlara sorular yöneltilmesinin maksadı cevap almak değil insanları cevabı bulmaya yönlendirmektir. Bu çalışma istifhâm/soru sorma üslûbunun Kur'ân'daki kullanımını ilâhî mesajın aktarımındaki değerini ve kendilerine sorular yöneltilerek insanlara nasıl bir mesaj verilmek istendiğini tespit etme gayesiyle hazırlanmıştır.