Kaşifin Güncesi - 1 / Yağmur Yiyicilerin Kenti
Deniz seviyesinden 3.000 metre yükseklikte eski ve korkutucu bir gücün tehdidi altındaki bir kent ve bir halk. Ve dünyanın her yerinden bir araya toplanmış her şeyi yapmaya kararlı olan küçük bir macera ekibi.
Thomas Thiemeyer okurları baştan sona avucunun içinde tutan klasik bir macerayı soluk kesici sahneler ve gözü pek karakterlerle ustaca örüyor. Bu kendini Humbold olarak adlandıran Carl Friedrich Donhauser'ın öyküsüdür. Humbold ekibiyle birlikte dünyanın henüz keşfedilmemiş yerlerine yolculuk etti. Unutulmuş halkları keşfetti ve en tuhaf yaratıklarla dostluklar kurdu
hayal bile edilemeyen hazineler buldu ve tüyler ürperten maceralar yaşadı. Keşif ve icatlarından birçoğu bugün günlük yaşamımızda yer etmişlerdir. Ancak neden unutulup gittiği daima bir sır olarak kalacaktır. Bu Thomas Thiemeyer'in Kâşifin Güncesi'nde anlatmak istediği bir sırdır.
Kaşifin Güncesi - 2 / Poseidon'un Sarayı
Binlerce yıllık Poseidon Sarayı diplerde yatıyordu.
Efsanevi Atlantis denize battığında parçalanarak yıkılmıştı.
Birileri onu yeniden inşa etti.
Denizin derinliklerinde...
Carl Friedrich von Humboldt
Yağmur Yiyicilerin Kenti'nden döndükten birkaç hafta sonra yeni bir görev üstlenir.
Ege Denizi'nde gizemli bir şekilde batan gemileri arayacaktır.
Bu amaçla dönemin en modern araştırma gemisi olan Calypso'yu kiralar ve sonucunda
on dokuzuncu yüzyılın en heyecan verici buluşlarından biri olan batisferle tanışır.
Bu suyun altında saatlerce kalabilen bir dalış küresidir.
Ancak Humboldt ve dostları suyun altında planladıklarından daha uzun bir süre geçirmek zorunda kalacaklardır çünkü denizin üç yüz metre dibinde inanılmaz bir keşif yaparlar.
Kaşifin Güncesi - 3 / Kristal Lanet
Etnolog Richard Bellheim 1893 yılının Ekim ayında Mali'deki Bandiagara Dağı'nın zirvesinde Tellem halkının terk edilmiş şehrini bulur. Tellem halkı bir zamanlar Sahra Çölü'ne gelip oraya yerleşmiştir ve şaşırtıcı astronomik bilgilere sahip oldukları söylenmektedir.
Bellheim Berlin'e döndükten birkaç hafta sonra eski dostu Carl Friedrich von Humboldt'un da davetli olduğu bir konferans düzenler. Ama Bellheim eski okul arkadaşını tanıyamaz. Afrika'dan döndüğünden bu yana unutkanlaşmış ve tamamen değişmiştir üstelik artık cam yemektedir. Bellheim'ın karısı Gertrud kocasının başına Afrika'da ne geldiğini araştırmasını rica eder Humboldt'dan. Böylece kâşif Oscar Charlotte ve Eliza cam lanetin sırrını ortaya çıkarmak üzere hava gemileri Pachacútec'le yola çıkarlar.
Kristal Lanet Kâşifin Güncesi serisinin üçüncü kitabı. Serinin önceki kitapları Yağmur Yiyicilerin Kenti ve Poseidon'un Sarayı'dır.
"Thomas Thiemeyer'in Kâşifin Güncesi adlı serisi soluğunuzu kesen ve nabzınızı hızlandıran bir büyü gibi. Yazar Kristal Lanet adlı üçüncü kitabında tarihî bilgiler ile fantastik öğeleri ustaca harmanlıyor. Dikkatli olun çünkü bu dizi çocuklarda gerçek bir bağımlılık yaratıyor."
-Hits für Kids
"Hikâye öylesine akıcı bir şekilde yazılmış ki insan romanı elinden bırakamıyor." -Nordbayerischer Kuri
"Heyecan dolu bir roman üstelik tarihi gerçekleri de soluk kesici bir dille aktarıyor." -Basis
"Soluk kesici ve son derece heyecanlı bir anlatım." -Fränkische Nachrichten
Kaşifin Güncesi - 4 / Şeytanın Nefesi
Binlerce yıldır yeryüzünün derinliklerinde bekliyorlar. Kendilerinin olanı almak
sürüldükleri topraklarda hâkimiyet kurmak için plan yapıyorlar.
Ünlü kâşif Carl Friedrich von Humboldt bu korkunç yaratıkların bin yıllık öfkesinin karşısında durabilecek mi?
Krakatau Volkanı'nın patlayıp tüm dünyaya kül saçmasının üzerinden on iki yıl geçmiş fakat yeryüzü hâlâ sakinleşmemiştir. Bir gece ansızın açılan yarıklardan önce yoğun bir duman sonra da korkunç boynuzlu yaratıklar çıkmaya başlar. Yerli halkın paniğe kapıldığını gören sömürge valisi Hollanda'dan yardım ister. Yetkililer sonunda Berlin Üniversitesi'ne üniversite rektörü de dünyanın gizemleri konusunda uzman bir kâşife ulaşır: Carl Friedrich von Humboldt. Birçok olayı çözmüş sayısız macera yaşamış bu gözü pek kâşif ile ekibi huzursuz toprakların da sırrını açığa çıkarabilecek midir?