On dört yaşında bir güneş gibi doğarak iğneli tahtın üzerine oturdu. Kendisi küçüktü ama rûhu büyüktü. İyi bir eğitim almıştı; birkaç dil bilip okuyup yazıyordu. Cesûrdu yakışıklı ve kuvvetli bir bünyeye sahipti. Dedeleri gibi o da iyi bir şâirdi. Devletini çöküşten milletini dejenerelikten kurtarmak için canı ve kanı pahasına yenilik hareketlerine girişti. Gençliğinin ve tecrübesizliğinin verdiği heyecanla hatalar yaptı. Çıkarlarına dokunanlarının ve Kapıkulu Ocaklarının ihanetine uğradı. Feci şekilde katledilen ilk Osmanlı Padişahı oldu. Tarih nehrinde hâlâ sıcaklığını devam ettiren kanı akmaya devam ediyor.