Şark Sorunu Osmanlı Devleti'nin tasfiyesiyle sona ermemiştir. Günümüzde farklı adlar altında varlığını sürdürmektedir. Korkuların doğurduğu tepkilerin yerini Şark Coğrafyasının yeraltı ve yerüstü kaynaklarına sahip olma stratejilerinin gerekçesi olmuştur. BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ile BİP (Büyük İsrail Projesi) gerçekleşmesi için gündemden düşürülmemektedir. Hıristiyan Batı küresel dünyanın lideri ABD olarak örgütlenmiştir. Haçlı
Seferleri'nin yerini Irak'a Suriye'ye Mısır'a ve Libya'ya "demokrasi getirme" seferleri almıştır. Osmanlı Devleti'nin tasfiye edilmesi gibi Türkiye Cumhuriyeti'nin "kültürler arası diyalog. Ilımlı İslam hak ve özgürlükler" gibi demokratik ve barışçıl söylemler sinsiliğiyle dönüştürme çalışmaları halini almıştır Enerji ve su kaynaklarına egemen olmak amacıyla Batı petrol krallıklarının (Kuveyt Katar Suudi Arabistan Ürdün) yaşamalarına destek olurken Saddam ve Esad'ın bağımsız politikasını kanla boğmuş. Libya bağımsızlıkçı ve dik başlı Kaddafi'den kurtarma gerekçesiyle iç savaşa sürüklenerek aşiret devletçikleri haline getirilmeye çalışılıyor. Tam bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti'ni etnik ve inanç temelinde parçalanması ve Ortadoğu devletleri gibi güdümlenir hale getirilmesi için silahsız seferberlik sürdürülmektedir. Nato'ya girişle Batı vesayetine girmiş Türkiye Cumhuriyeti AB havucuyla oyalanmakta gümrük ve ticaret anlaşmalarıyla Osmanlı'nın son dönemindeki gibi ekonomik vesayet altına alınmaktadır.