14 Kasım 2020 tarihinde Iğdır Büyük Millet Meclisi sınırlarını içine katılmanın Yüzüncü Yılını kutlayacaktır. 1828-1917 yılları arasında Çarlık Rusya'sı yönetiminde olan Iğdır'da Rus askerlerinin çekilmesiyle otorite boşluğu doğmuş 1917-1920 yılları arasında İÇ SAVAŞ yaşanmıştır. Iğdır'ın dört kadim halkı Azeriler Müslüman Kürtler Ezidi Kürtler ve Ermeniler karşı karşıya gelmişlerdir. Bu yıllarda Iğdır büyük güçlerin seyirci kaldığı bir iç savaşın yaşandığı tek bölgedir. Bölgeye ne Osmanlı ne Rus ne İran ne de İngiliz askeri güçleri müdahale etmiştir.
Osmanlı Ermenilerinin de Rus askerleriyle birlikte geri çekilerek Iğdır'a yerleşmesiyle güç kazanan Ermeni komitacılar ovadaki savunmasız Kürt ve Azeri köylerine saldırmış katliamlara neden olmuşlardır. Saldırılara karşı koyamayan Azeri ahali İran Azerbaycan'ına Kürt aşiretleri de Osmanlı toprağına sığınmışlardır. Bu zor günlere halk dilinde Kaça-Kaç (Kırxın) denmektedir.
Kâbus dolu üç yıl boyunca ova boşalırken dağlık bölgede yaşayan Kürt ve Azeri milis kuvvetleri bölgeden ayrılmamış Ermeni güçlerine karşı kahramanca direnmişlerdir. Nihayet 1920 yılının Kasım ayı başlarında Bayezid Vilayetinde konuşlu Kürt Hamidiye Alayları Karabekir Paşa'ya bağlı birlikler ve Iğdır'daki Kürt ve Azeri yerli milis güçleri koordinasyon içinde Iğdır'ı çepeçevre sarmışlardır. Ezidi ve Ermeniler bir hafta öncesinden Iğdır'ı boşaltılmış ve Iğdır çatışma olmadan ele geçirilmiştir.
Maalesef sonraki yıllar özellikle 1950'li yıllardan itibaren Iğdır'ın yaşadığı trajik olayları farklı yansıtan asıl mücadelenin kahramanlarını göz ardı eden kasıtlı ve devlet destekli kitaplar kaleme alınmış halkın hafızasında farklı bir algı yaratılmıştır.
Bu kitap Iğdır'ın 1917-1920 yılları arasında yaşadıklarını belgelere dayandırarak Iğdır tarihinde yeni bir sayfa açmaktatır. Iğdır şovenist yaklaşımlardan uzaklaşarak temiz bir yolda yürümelidir.