Anamalcılığın kıyıcı karmaşası içinde milyonlarca insanın umutları yaşamları çürüyüp gitmiş ve kimse bunların ayırtında bile olmamıştır. Özgürlük savaşımının dünyada ve ülkemizde yoğun yaşandığı altmışlı ve yetmişli yıllarla birlikte anamalcı düzen neo-liberal karşı saldırılarla bu direnişi kırmak için her türlü yola başvurarak sonuçlarını seksenli yıllarda almış ve bütün dünya düzenini allak bullak etmiştir. Ülkemizde yaşanan seksen faşist darbesi bunun en acımasız örneklerindendir. Bu darbeyle birlikte yaşanan tutuklamalar sürgünler kıyımlar işkenceler milyonlarca insanın umutlarını söndürmüş geleceğini karartmış yaşamlarını cehenneme çevirmiştir. Bu romanda da seksen faşist darbesiyle birlikte ilkelerinden ve kişiliğinden ödün vermediği için dışlanan yalnızlaştırılan bilinçli olarak çürümeye itilen birinin yaşadıkları anlatılmaktadır.