Bebek olarak dünyaya gözünü açan insan tüm acziyet
ve sevimliliğiyle arz-ı endam ederken acziyet iktidara zayıflık güce dönüştükçe muktedir olduğu zehabına kapılır iyiden iyiye. Yaşamın tadına varıp yeryüzünde kendisinin istifade etmesi için yaratılan nimetler içerisinde neşeden neşeye yelken açar. Bazen de nimetlerin elinden alınması ve ulaşamaması neticesinde hüzün bulutları kaplar her yanını. Neticede hayat öyle bir iksirdir ki en kötüsü bile yokluğa tercih edilir.
O yüzden sürekli savaşılır hayat/yaşam için. Bazen de bir hayat bir başka hayat tarafından sonlandırılır;
var olmak için. Yaşamak için yaşayanlarla yaşatmak için yaşayanları son durakta birleştirir ölüm. Nice yiğitlerin sırtını yere getiren kayserlerin kisraların en muktedir kralların bile acziyetle boyun eğdiği ölüm. Kötülerin en büyük kötülüklerini iyilerin güneşler doğuran hallerini bile bitiren ölüm. Sultan Süleyman'a bile kalmayan dünyanın kimseye kalmayacağını gösteren fermandır ölüm.
...