Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın siyasal kimliği kuramsal ve yöntemsel pozisyonu nedeniyle (Ümit Hassan bir istisna) gerek Batı'dan gerekse de Türkiye'den Osmanlı tarihçileri tarafından göz ardı edilen ya da görmezden gelinen Osmanlı Tarihinin Maddesi tarihe yaklaşımı olguları ele alış biçimi yöntemi ve ruhuyla öncü bir yapıttır. Eser aynı zamanda Türkiye'de sosyalist düşüncenin özgün yapıtlarından biridir.
Engin bilgi birikimi sıra dışı gözlem yeteneği ve kendine özgü üslubuyla modern Türkiye'den Osmanlı tarihine bakan Dr. Hikmet Kıvılcımlı "gırtlağımıza dek Osmanlı tarihinin maddesi ve ruhu içindeyiz" der. Bu nedenle o koca tarihe yarınların Türkiye'si için yeni bir bakış açısı yeni bir izah kazandırmak ister. Doktor açısından Osmanlı İmparatorluğu'nun tarih zinciri içinde tuttuğu yer 'kolay Marksizm'le anlaşılamayacağı gibi Marksizm olmadan da anlaşılamaz. Kıvılcımlı bu magnum opus'unda Marksizmin yaklaşımı ve yöntemiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun kendine özgülükleri arasında uygun bir etkileşim kurmaya özen göstermiş Osmanlı tarihine ilişkin tartışmaya ve düşünmeye değer sıra dışı kuramsal ve pratik açıklamalar getirmiştir.
Dr. Hikmet Kıvılcımlı'nın sürgünler işkenceler hapisler müsadereler angaryalar kovuşturmalar arasında ve pratik mücadelenin nankörlüğü rağmına inatla kararlılıkla titizlik ve özenle tamamlayabildiği bu büyük eser güçlükler ve belalar aşılarak bugüne aktarılabilmiştir.
Yıllar boyunca siyasal planda olduğu kadar entelektüel-akademik planda da kesif bir 'susuş kumkuması'na maruz bırakılmış olan Osmanlı Tarihinin Maddesi şimdi Necmi Erdoğan'ın "Sunuş"uyla yeniden okurlarının karşısındadır.