Özgürlüğünün peşinde koşan bir hayalperest
Dilek Yardımcı gerçek ile kurguyu harmanlayarak yarattığı Zıpır'da delifişek bir köpeğin tutku dolu hikâyesini anlatıyor bizi biz yapan değerlere sahip çıkmanın önemini vurguluyor.
Tüketim toplumunda evcil hayvanların sahiplenilmesi gibi duyarlılık gerektiren bir konuya dikkat çeken yazar insanlar ve kadim dostları arasında yeni köprüler inşa ediyor hayvanların özgürlük hakkı üzerine düşündürüyor.
Yavru bir köpeğin kendini ve dolaylı olarak dünyayı keşfetme serüvenini sayfalarına taşıyan bu umut tazeleyici roman her ne koşulda olursa olsun hayallere tutunmayı ve mücadeleden asla vazgeçmemeyi hatırlatıyor.
Oyuncu kişiliği ve maceracı ruhuyla kardeşlerinden ayrışan Zıpır yeni bir hayatın eşiğindedir. Hiç hayalini kurmadığı biri tarafından sahiplenildiğini öğrendiği gün dünyası başına yıkılır. Çocuklarla birlikte koşup oynayacağı sürekli sevilip şımartılacağı bir yuvaya hiç ama hiç benzemeyen yeni evi aynı zamanda özgürlüğüne de gem vurmuştur. Annesinin şefkatinden uzakta bir başına kalan küçük köpeğin hayalleri ''hayal'' mi olmuştur? Çaresizce kaderine boyun eğmeye karar verdiği gün karşısına çıkan bilge bir dost kulağına hayatın gerçeklerini fısıldar. Artık büyüme vakti gelmiştir. Tutkuyla düşlediği özgürlük belki de çok yakınındadır. Lakin bu uğurda yılmadan mücadele etmelidir. Kim bilir belki de bu mücadelesi karşısına yıllardır hayalini kurduğu ''ruh sahibini'' çıkartacaktır...
Dilek Yardımcı'nın su gibi akan diyaloglarıyla adeta bir tiyatro oyununu andıran bu umut yüklü hikâyesi Gül Sarı'nın sıcacık resimleriyle gözlerde canlanıyor.
Özgürlüklerin belirli bedeller ödenerek kazanıldığını anımsatan Zıpır tüm delişmen ruhları hayallerine sıkı sıkı tutunmaya çağırıyor.