Cenab Şahâbeddin 1917-1918 yılları arasında Tasvir-i Efkâr gazetesi hesabına yapmış olduğu Avrupa gezisi gözlemlerini içeren Avrupa Mektupları'nda Sofya Bükreş Berlin Viyana Peşte Potsdam gibi Avrupa şehirlerinde insana hayata ve hayatın algılanış biçimine dair gözlemlerine yer verir. Tam da Batı'nın Doğu'da bir "mesele" olarak ele alınmaya başladığı dönemlerde yazılmış olan Avrupa Mektupları yalnızca bir Osmanlı aydınının gözünden Avrupa ve Avrupalının neler ifade ettiğinin bir belgesi olmakla kalmaz Batı'yı yakından tanıyan bir Doğulunun ona karşı geliştirdiği zihinsel bir refleks olma özelliğini de taşır. Bunu yaparken Osmanlı Devleti'nin içerisinde bulunduğu açmazları ve sorunları da dile getiren Cenap Şahâbeddin dönemin sosyo-politik koşullarına işaret ederken bugünden bakıldığında oryantalizm ve oksidentalizm çalışmaları için de fevkalade bir belge niteliği taşıyan bir eser vücuda getirir.