Kitaptaki makaleler okunup tahlil edildiğinde mahremiyet konusunun modern sağlık hizmetlerinde giderek kompleks hale geldiği ve özellikle bilgi mahremiyetinin korunmasının teknik olarak çok güç bir hal aldığı kanaatine ulaşmak mümkün olacaktır. Bununla birlikte zaman içerisinde hastaların kendi hakları konusunda daha bilinçli olduklarını ve bu konudaki hassasiyetin giderek arttığını tespit etmek mümkündür. Kanaatimizce burada sağlık ve mahremiyet gibi iki temel değerden birini tercihe zorlayan bir anlayış sağlık hizmetlerinde yanlış bir duruşu ifade etmektedir. Dolayısıyla ''insanın tabi olan mahremiyet hakkının korunmasına azami derecede önem göstererek acaba nasıl bir sağlık sistemi geliştirmeliyiz?'' sorusuna odaklanmamız gerekmektedir. Bu soruya doğru cevaplar vermek ve bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek için konuya mutlaka disiplinlerarası bir konseptle yaklaşmak ve önyargılardan bağımsız bir şekilde toplumun her kesiminde tartışmak gerekir. Çünkü bu konu sadece sağlık çalışanlarını ve politikacıları değil aynı zamanda hastaları ve tüm potansiyel hastaları yakından ilgilendirmektedir. Bu bağlamda elinizdeki eser içermiş olduğu farklı disiplinlerde yazılmış makalelerle ülkemizde böylesi bir hedefe katkı sunan ilk kitap olma özelliğini taşımaktadır.