Gökyüzü karanlık yüzünden başlarını yukarı doğru kaldırmış biz çocukların üzerine suyunu serpiyordu. Kısık gözlerimizin arasından yukarı birbirine değmeyen damlalara bakarak bir oyunun içine atıyorduk kendimizi çoğu zamanlar. Evin içinde durup tencere tavaya düşecek damlaları izlemektense dışarıda ıslanmak daha güzel olmuştu. Neyse ki hava yaz olduğundan kısa bir süre sonra zaten kuruyacaktık. Arkadaşlarım ağzını açmış yağmuru yutma yarışı yaparken yüzleri gülüyor daha fazla yağmur damlası yutan yuttuğunu hiç yorulmadan defalarca yineliyordu.
''Ben yuttum ben yuttum ben bir tane daha yuttum.'' Sonra en çok ben yuttum sen yuttun kavgası ediliyordu. Tatlı ve güzel bir didişme oluyordu.