Ya bu kitap kendini bulma yolculuğun için bir davetse?..
Derin Yol'da sizi peşinden sürükleyecek güçlü karakterlerle tanışacaksınız ama o salt bir roman değil. Derin Yol'da sizin gerçek potansiyelinizi ve mutluluğunuzu sınırlayan blokajlardan özgürleşmenizi sağlayacak ve daha güzel bir realitede daha huzurlu daha keyifli daha tatminkâr ve 'an'da yaşamanızı hedefleyen bilgiler hatta içine serpişt"irilmiş teknikler bulacaksınız ama o bir kişisel gelişim kitabı da değil. Bu kitabı okurken kendinizden sakladığınız parçalarla yüzleşebilecek yüzleştikçe de içsel hesaplaşmalarınızın dosyalarını tek tek kapatma imkânı bulabileceksiniz ama bu bir psikolojik kitap da değil. Derin Yol için 'hayatın tüm pencerelerinden dünyayı pozitif bir persfektiften görmenizi sağlayacak bilinç kapasitelerinizi kodlayıcı hazırlayıcı açıcı ve uyandırıcı bir fonksiyonu vardır' demek daha net bir tanım...
Ya bu kitap hapsettiğin kafese soktuğun hayatın ve kendin için bir özgürleşme rehberi olacaksa?..
"Romanımın baş kahramanı Derin kitabımdaki başköşedeki yerini almadan hayli zaman önce yine kendimi yapayalnız yaşam içinde sıkışıp kalmış ve mutsuz hissettiğim bir anımda usulca yanıma gelmiş ve ben acılarımla boğuşurken kulağıma o kadifemsi ses tonuyla şöyle demişti:
'Öyle bir an gelir ki tüm çıkışların kapandığını tüm renklerin siyaha boyandığını tüm hayallerinin dipsiz bir kuyunun içinde kaybolduğunu zannedersin. Öyle değil işte... O nokta; senin derinliğinde seni bekleyen o yolda o yolculuğa çıkman için start verdiğin zamandır. O nokta kaybettiğin seni bulacağın yolun başlangıç noktasıdır.'
O olmasaydı ben bu kitabı yazamazdım. Meğer ben onunla Derin Yol'da yürümeye mecburmuşum. Derin kim mi? Aslında okuyunca anlayacaksınız ki o soruyu zaman zaman ben de çok sordum. 'Sonunda cevabı buldum mu?' 'Evet buldum.'
Bu kitap şu anda elinde ise seni ışığa çıkaracak kendi derinliklerindeki bir Derin ile sen de buluşacaksın demektir...