Midilli göçmeni bir ailenin hikayesini babasının vasiyeti üzerine kaleme alan yazar Babasının: "Sevgili çocuklarım Bizden öncekiler doğdular yaşadılar kimseye muhtaç olmadan yaşlanıp bizleri yetiştirdiler. Zamanları geldiğinde bu dünyadan güzel hatırılar bırakarak gittiler. Çocuklarım çok zengin bir aile değildik. Servetimiz yoktu ama daima yüzümüz ak alnımız açık ve her zaman şerefimizi her türlü çıkardan üstün tutarak yalan ve ikiyüzlülükten uzak olarak sizleri yetiştirdik. Yaşamımız boyunca sıkıntılara hep beraber katlandık. Bazılarını sizlere hissettirmemeye çalışarak analık ve babalık görevlerimizi eksiksiz yerine getirdiğimizin huzuru içindeyim. Bir babanın çocuklarına bırakacağı en büyük miras namus ve şereftir. Ben bütün hayatımda şerefimi ve namusumu bozmadım. Bu namus ve şeref sizlerin en büyük hazineniz olsun. Bundan sonrakiler sizin belleklerinizde devamını siz yazarsınız...." diye bitirdiği vasiyetini ve anılarını kaleme alıyor. Kitapta 1923 (1339) Mayıs ayında Midilli'nin Ağra köyünde doğan babası ve mübadele ile Türkiye'ye uzanan yolculuk anlatılıyor. Önce Ayvalık sonra İzmir'e yerleşmeleri ve yıllar sonra doğduğu Ağra köyünü duygu dolu hislerle ziyaretini konu alan kitabı bir solukta okuyacaksınız.