Siyasi partiler rolleri gereği demokrasinin demokratik siyasal hayatın olmazsa olmaz unsurlarındandır. Temsil ettikleri toplumsal kesimlerin çıkarlarını korumak ve iktidar ya da iktidar ortağı olarak toplumsal talep ve beklentileri hayata geçirmek siyasi partilerin hedefleri arasındadır. Siyasi partilerin hedeflerini gerçekleştirebilmeleri seçmenlerin üzerinde herhangi bir baskıya meydan verilmeyen bağımsız bir ortamda bağımsız yargı denetiminde şeffaf bir süreçle gerçekleştirilen seçimlerle olanaklıdır. Böyle bir seçim sürecinde eşit koşullarla yapılan kampanyalar da seçim sonuçlarını belirleme açısından önem taşır.
Türkiye'de siyasi partilerin katıldıkları yerel ve genel seçimler heyecanlı bir kampanya dönemi sonunda gerçekleştirilmekte; seçimler öncesinde ve sonrasında toplumsal kesimler içerisinde tartışmaları da devam etmektedir. 2015 yılında yapılan ve hükûmet kurulamaması nedeniyle tekrar edilen 7 Haziran ve 1 Kasım genel seçimleri de bu anlamda özel bir örnektir.
Kitabın ilk bölümünde siyasal iletişim seçimler ve seçim kampanyalarına ilişkin teorik bir çerçeve sunulmakta ve devamında 2015 genel seçimlerinde Mmeclise giren partilerin kısa bir tarihçesine yer verilmektedir. Devam eden bölümlerde dört partinin her iki seçimde yürüttükleri kampanya detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Karşılaştırma ve sonuç bölümünde ise seçim kampanyaları ve ortaya çıkan sonuçların bir karşılaştırması ve değerlendirmesi yer almaktadır.