Ortadoğu kentleri üzerine tarih çalışmalarında tipik olmama kendine özgürlük veya normal dışılık üzerine vurgu yapılagelmiştir. Bu yargı söz konusu kentlerin bazı açılardan standartların altında olduğu veya aykırılık sergilediği yönündeki şarkitayçı kanıdan kaynaklanmaktadır. İnceleme alanı Osmanlı kentleri olan bir kitap bu kentlerin bir yandan genel anlamda başka kentlerle benzerliklerini öte yandan da her birine kendi kişiliğini veren özgül tarihsel durumları vurgulayarak şarkiyatçı varsayımlardan esaslı bir kopuş gerçekleştirme ve Osmanlı kent çalışmalarında "normalleştirilmiş" bir senteze ulaşma çabasındadır.