Hızla akıp giden zamana ayak uydurmakta zorlanıyoruz bugünlerde. Baş döndürücü teknik gelişmeler bir an olsun yavaşlamadan nefes bile almaya müsaade etmeden akıp giden zaman bizden önce ömrümüzü değil kıymet verdiğimiz birçok şeyi çalıyor.
Sevdiklerimizle yeterince zaman geçiremiyoruz. Muhabbetin tadına doyamadan iki kelime edemeden bir cep telefonunun sesiyle bölünüyoruz. Hobilere seyahatlere dinlenmeye ruhumuzu arındırmaya zaman ayıramıyoruz. Mevsim geçişlerini bile fark edemeden beton yığınları içinde yitip gidiyor ömrümüz. Birbirimizle sohbet etmeye bile fırsat bulamazken haliyle birbirimizi anlamaya vaktimiz hiç olmuyor. Anlayamamak anlaşılamamak anlamdıramamak üstüne kurulu eğreti ömürler yaşıyoruz. Yazık ki karşımızdakini anlayamıyor kendimizi anlatamıyor şu fani dünya hayatını anlamlandıramıyoruz bir türlü!
İşte biz de su gibi akıp giden zamana bir bent olmak gözümüzden kaçanları gösterebilmek fark edemediklerimiz için farkındalık sağlayabilmek gayesiyle bu kitabı kaleme aldık. Umarım amacımıza ulaşır sizlerde küçük de olsa değişimlere yol açabilir kitabımız.
Keyifle okumanız temennisiyle...
Mehmet İbrahim BAŞCUMALI