Turgut Akaslan'ın şiirlerini okurken; yüreğimin sesinden dumdum dumuluyorum; İstanbul-9 gemisinin güvertesinde çayımı yudumluyorum.
Boş kaynayan tencere sarhoş gibi oynayan camı kırık pencere; şiirin eski ve yeni damarlarıdır. Sokaklar karaböcek-tir caddeler sivrisinek-tir meydanlar arı-dır yani şiirin yağmurudur çamurudur karıdır.
Turgut Akaslan'ın şiirlerinde; nesnel olguların ereğil ve özgürlüğünü aşıyorum. "Ölüme geç kalan adamın ölüler için yazdığı şiir" imi yeniden tekrar tekrar yaşıyorum.
Yüreğimdeki şiirin radarıyla anladığım kadarıyla benim için en güzel yorum:
"Benim Şiirim Yalnızlık" kitabının kalabalık ama çok kalabalık okurlarla buluşmasını diliyorum.
Sevgimle saygımla düşüncemle...