Jack Ryan geçici bir görevle İngiltere'de bulunmakta ve yazmakta olduğu bir kitap hakkında araştırma yapmaktadır. Henüz Amerikan Başkanı ya da CIA Başkanı olmamış ve Beyaz Saray'a yönelik terörist saldırılara karşı mücadeleye girişmemiştir; hatta Kızıl Ekim isimli denizaltıyla Atlantik'teki o maceralı yolculuğa çıkmamıştır. Daha yeni emekliye ayrılmış bir Deniz Piyadesi olan Ryan aynı zamanda tarihçi ve bir öğretim görevlisidir. IRA teröristleriyle giriştiği bir dizi kanlı çatışma sonucunda CIA Başkan Yardımcısı Koramiral James Greer'in ve tabii İngiliz SIS Başkanı Sır Basil Charleston'ın- dikkatini çekmiş; Greer onu bağımsız çalışan bir analizci olarak aralarına katılmasına teklif ettiğinde öteki işlerini de sürdürebileceğini düşünen Ryan bu teklifi hemen kabul etmiştir. Geri çevrilemeyecek bir fırsattır bu. Ancak işe başladığı gün önüne konan son derece sıradışı bir belge ona diğer işlerinin hepsini unutturur.