"Hiç kimse birlikte yiyip içmediği sosyal bir ilişki içinde olmadığı birinin yaşamını yazamaz" diyen bir yazar adını sadece kitaplardan duyduğu bir ülkeyi yazmaya kalkarsa ne olur? Annesi ölünce bir an önce para kazanması gereken bir yazar ne yapar? Hemen hemen Voltaire'in Candide'i yazdığı günlerde ama Candide'i okumadan dünyada mutluluğun bulunabileceğini söyleyen iyimserlere karşı kalem kuşanan bir yazar ne yazar?
Bu soruların hepsinin birden cevabıdır Habeşistan Prensi Rasselas'ın Hikayesi. İngiliz klasik edebiyatının en büyük isimlerinden Samuel Johnson'un kaleminden bir "yaşam seçimi" öyküsüdür bu kitap.