İnsanoğlu son yüzyılda yeryüzündeki serüveninin en yakıcı ve yıkıcı devresini yaşamaktadır. Kadir ve kıymetin kalmadığı bilinmediği bir çağın mensuplarıyız. "Modern" adı verilen çağ birçok şeyi ifsat etmektedir. Kavramsal düşünsel kültürel birçok değeri tarumar etmiştir. Günümüz insanı maddi anlamda çağ atlamasına rağmen insanoğlu "evrensel insanlık krizi" yaşamaktadır. Bu krizin derinleşmesini sağlayan asıl güçte gençliğin kendisinden kaynaklanmaktadır. O yüzden İslam coğrafyasındaki durağanlığımızın sebebi; gençliğin dinamizmini hakka-hakikate-iyiliğe doğru çeviremediğimizden kaynaklanmaktadır. Kötülüğün kıskacında olan Gençlik; iyiliğin merkezinden uzaklaştıkça kendi fıtrat kimliğinden uzaklaşmaktadır. Bunun sonucunda akıl-irade-vicdan yeryüzünü inşa edecek asil gücü kendinde bulamamaktadır.
Hayatın kendisinde anlam bulduğu güç bulduğu ivme kazandığı yeryüzünün kalbine daha çok iyilik taşındığı gençlik için yeniden "Gençlik" dememiz gerekmektedir. Kendi sorunlarımızla yüzleşmemiz gençliğin enerjisiyle soru ve sorunlarımızı cevaplamamız gerekmektedir. Aşk ve umut kıvılcımlarını gördüğümüzde hak ve özgürlük şarkıları dilimizde mırıldandığında; işte o zaman İslam'ın gençliğine merhaba demenin zamanı gelmiştir.