Doğduğumuz büyüdüğümüz topraklar bizler için kutsal yerlerdir. Bu topraklar üzerinde kurulmuş köyümüzü şehrimizi sevmek buraya ait olmakla öğünmek bizlerin en doğal hakkıdır.
Çevrenin doğallığını korumak ve daha da geliştirmek ise uygarlığın bize yüklemiş olduğu çok önemli bir görevdir. Yaşadığımız köyün şehrin tarihini bilmek geçmişte yaşanılanları unutmamak ve gelecek kuşaklara aktarmak da bu görevlerimiz arasındadır.
Ben bu düşünceyle doğup büyüdüğüm Çeşme ilçesinin bin dokuz yüz altmış öncesinin yaşamını insanlarını anlatmaya çalıştım.
Çeşme ilçesinin yakın geçmişini öğrenmek isteyenler için bu kitap sanırım iyi bir kaynak olacaktır.