Cumhuriyetin ilk yıllarında ve ilk meclis açıldığında Atatürk ve arkadaşlarıyla halkın büyük çoğunluğunu oluşturan muhafazakârlar yan yanaydı. Milli Mücadeleyi canla başla desteklemişler Kurtuluş Savaşı'nda yer almışlardı.
Ancak İkinci Meclis'te dindarlara yer verilmedi ve ülkeyi kuran irade Kemalizm adına halkın beklemediği bir baskıyla şapka kanunu Ezanı Türkçe okutma hatta çoğu yerde Kur'an okuyanları cezalandırma gibi devrimleri dayattı. Bu muhafazakâr kesimi büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.
Tek Parti ve ebedi şef döneminde bu devrimlerden hoşnut olmayanların siyasi mücadele verme şansları da yoktu. Gizli gizli çocuklarına Kur'an öğreterek dini dersler vererek kendine göre bir çözüm üretmeye çalışıyorlardı.
Çok Partili döneme geçilir geçilmez muhafazakârlar ilk fırsatta Tek Parti CHP'ye karşı yeni kurulan DP'ye yöneldi. O zamandan bu zamana DP AP ANAP Refah Partisi ve AK Parti'ye yönelerek CHP'ye bir daha iktidar şansı tanımadı.
Muhafazakârların tarihi muhafazakârların uzun yıllar birbirleriyle mücadele etmelerine rağmen 2002'de bir araya gelerek gerçek bir iktidara ulaşmalarının tarihidir.
Aynı zamanda Türkiye'nin gerçek tarihidir.