Eyyûbîlerin XII. yüzyılın ikinci yarısının ortalarında Mısır'da kurdukları devlet; ilmî iktisadî ve askerî yönlerden Selçuklular ile Zengîlerin devamı niteliğindedir. Ancak bir insan ömrüne tekabül edecek kadar bir süre (yetmiş küsur yıl) varlığını devam ettiren bu devlet 1250 yılında Memlûkler tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bu kısa ömrüne Kudüs'ün fethi basta olmak üzere birçok askerî başarı sığdıran Eyyûbîler ilim kültür ve sanat alanlarında da büyük hizmetler yapmışlardır. Bu alanlardaki hizmetleri inkâr edilemeyen Eyyûbî meliklerine ailenin lideri ve devlet kurucusu Selâhaddîn Eyyûbî öncülük etmiştir. İlme düşkün olan Selâhaddîn âlimlere değer vermiş kendi döneminde ilmî çalışmaları finanse etmiş meclislerinde ilim ehline daima yer vermiştir. Onun vefatından sonra da bu hizmetler hız kesmeden sürmüştür. Eyyûbîler ilmî faaliyetlerin yanı sıra sosyal devlet misyonları gereği kimsesiz ve bakıma muhtaç olanlar için birçok şehirde bakım evleri ve misafirhaneler kurmuşlardır. Ayrıca kale köprü kanal havuz bent han kervansaray ve hamam gibi değişik alanlarda mimarî eserler de vermişlerdir. Bu eserleri farklı üslup özellikleri ile tezyin ettirerek insan fıtratında yer alan estetik duygusuyla uyumlu hale getirmişlerdir.