Bir tarafı kul diğer tarafı melik bir tarafı köle/memluk diğer tarafı malik kılan tüm eşitsiz temlik ve temellük ilişkilerinin kaynağı ve melekesi mülkiyetten mütevellit mülk ilişkileridir. Kaçınılmaz olarak kölelik/ memluk yaratan temlik ve temellük ilişkileri mülkiyetin mülk tahakkümünü eşitsizlik yaratma tekeline sahip tek meşru irade/meleke olarak kutsar. Böylece mülk tahakkümüne/temellüküne melik ve malik olan 'en güçlü gücünü hak boyun eğmeyi de bir ödev haline getirerek mutlak anlamda egemen olur ve hep egemen kalacak kadar da kutsal/meşru/melek hale gelir'. Mülk hiyerarşisine dayalı bu tahakküm ilişkisinde mülkiyet egemenliğin mutlaklığını tesis ederken meşruiyet de kutsallığını temin eder. Mülkiyetin iktidarın mülkiyeti ile mülkiyetin iktidarını sadece soyut olarak meşruiyet üzerinden değil somut olarak da sınıfsal melikler ve malikler arasındaki ilişki üzerinden özdeş/alaşımsal kılan bir güce ulaşması onu sıradan bir 'şey'/nesne/emlak olmaktan çıkartarak siyasetin hukukun kültürün dinin felsefenin ekonominin alanında kadir-i mutlak bir 'özne'/memalik haline dönüştürür.
Mülkiyet 'güç ve kontrol' alanlarının/hukukunun tamamı üzerinden iktidarın mülkiyeti ile alaşımlanırken 'kişilik' alanları/hukuku açısından da mülkiyetin iktidarının meşruiyet alanı ile alaşımlanır. Bu alaşımlanma sayesinde mülkiyet artık 'bir kişiye bir mal üzerinde her türlü egemenliği sağlayan istisnai bir hak' olmaktan çıkarak 'bir kişiye başka kişiler üzerinde her türlü egemenlik hak ve yetkisini kazandıran bir istisna-i nüfuz ve imtiyaz' melekesine dönüşür.
Sonuçta mülkiyetin ihtiyaç amacı ile alaşımlanmış sosyal siyasal ve ekonomik sınıflar itibar imtiyaz istisna ihtiyaçlarının karşılanması karşılığında mülkiyetin ihtişam ihtiras ve iktidar amaçlarının araçları olan kuramsal kurumsal ve sınıfsal ödevlileri/ görevlileri tarafından memlukluları yasa/asa ve kılıç/para ile egemenlik/ temellük/memalik altına alırlar; özgürlük eşitlik ve adalet ihtiyaçlarından vazgeçmek şartı ile: Felsefe/din/ideoloji veya ekmek/emek ile.