Zihniyetler tarihine başlangıç niteliğinde olan bu çalışmada Eliade'nin odak noktası kadim Mezopotamya kültürüdür. Kadim ve kutsal yerler aynı zamanda doğumun yaşam ve ölümün anlamlandırıldığı ilk merkezlerdir. Babil şehri Akkadcada "tanrının kapısı"dır ve doğaüstüyle kurulan bir perspektifi içerir. İnsanlığın kozmosa bakışını ve zihinsel gelişiminin arketipini yansıtan en iyi örneklerden biridir.
Eliade dinsel evrenin bir yorumbilgisini sunar. O modern doğa bilimcilerinin ve dinler tarihçisinin çoğu zaman ihmal ettiği meselelerde daha duyarlıdır. Yepyeni bir yöntem ve kültür felsefesiyle her türlü simge ve mitten yararlanarak insanın kozmosla kurduğu ilişkideki doğal ve saf gerçekliği yakalar. Sahici ve otantik bir ilişki biçimi ortaya çıkar. Doğayı tamamlayan insan içsel dinamiği ve yasaları keşfetmiş böylelikle kendisini de tamamlamıştır...
İlk uygarlıklarda hayata bakışın çalışma ve inancın nesne ve adların bugünden farklı bir karşılığı bulunmaktaydı. Bu kitapta Babillilerin metalürjik törenleri derin simya bilgileri hekimlik ve büyü sanatları madenlerin taşların ve bitkilerin cinselliğinden söz edilmektedir. Dikkatli okurun gözünden ise Asya kozmolojisi ve Doğu kültürünün zenginliği kaçmayacaktır.