Bacağından fışkıran kanı gören kadın çığlıkla atıyordu. Sarp sakin bir şekilde ayağa kalkıp parmağını dudağına koydu. "Sus... Atardamarın kesildi. Birazdan öleceksin sakinleş... Ölümdeki huzuru kabul et yoksa bunu acıyla yavaşlatırım."
Katili o kadar sakindi ki o kadar olağanüstüydü ki ölüm meleği sandı kadın ve sustu. Kanının tükenişini karıncalanmayı ruhunun gidişini hissediyordu.
Orada koltukta biraz önce sağlıklı olan yaşam yavaş yavaş solarken Sarp John'a döndü. "Görüyor musun?"
John hayranlıkla bakıyordu Sarp'a. "Sen muhteşemsin Syrus!"
"Neden bahsediyorsun?"
Sarp alaylı bir ifadeyle güldü "Anlamıyorsun değil mi? Milyarlarca insanın ölümünden bahsediyorsun. Öyle bir düzenden bahsediyorsun ki insanların zalim yöneticilere ve korkunç küçük tanrılara taparak yaşayacağı dehşet çağı... Sürgündeki var veya yok kendi kafandki çarpık bir fantezi dünyası oluşturuyorsun. İyi ama benim farkım ne olacak o zaman John. Herkes avcı olacak. Kötülük sıradan olacak. Oysa biliyor musun belki de ben kötülüğü avcılığı farklı olmak iin seçmişimdir. Çoğunluk olan şey sıradandır John. Ben şu anda farklıyım olağanüstüyüm hakim olan ahlakın iyi e kötü kavramlarının sevmediğiyim dışındayım. Bu dünyanın kendi yarattığı yaşam stlinin tek temsilcisi olan bir türüm. Asiyim. Oysa senin düzenin beni sıradan yapacak. Dejenere olmaya çürümeye ve çürütmeye mahkum iktidar yapacak.