Sultan Selim Han dokuz yüz yirmi altı senesi Recep ayının sonlarında şir-pençe denilen bir çıban çıkarmış ve iki ay kadar hasta kalmıştı. O sene Şevval ayının dokuzuncu gecesi dünyanın dağdağasını terk ederek ebedî âleme göçmüştür. Rahmetlinin sevdiği sohbet arkadaşı Hasan Can Bey nakleder: Selim Han ölüm anında "Hasan Can bu ne hâldir?" deyince "Sultanım Cenâb-ı Hakk'a yönelip Allah ile olunacak zamandır." dedim. "Bizi bunca zamandan beri kiminle bilirdin? Cenâb-ı Hakk'a yönelişimizde kusur mu gördün" deyince "Haşa Sultanım lâkin bu zamanın diğer zamanlara benzemediği için öyle dedim." Biraz zamandan sonra "Yasin suresini oku." dedi ve Hasan Can bir kere okudu. İkincide kendisi de okudu ve "Selamün kavlen min-rabbi'r-rahim" (Yâsîn/55-58) ayetine geldiğinde şehadet parmağını kaldırıp ruhunu teslim etti. Cenazesi yıkanırken iki kere sağ eliyle avret yerini örttüğünü görenler hayran olup tekbir getirdiler ve Resûlullah'ın ruhuna çokça salavat getirdiler. Şu kıssadan anlaşılıyor ki rahmetli Sultan Selim Han yalnız dünya saltanatına değil ulvi saltanata da nail olmuştur.