'' Birbirleriyle anlamsal olarak bütünleşen iki oyun okuyacaksınız dünyayı kederli bir yer olarak gören bir yazarın oyun metinlerinden aldığı kişileri başka duraklarda bildikleri replikleri ellerinden alınmış biçimde karşımıza çıkaracağı oyunlar. Kurmacanın sınırını eğer gerçekliğin başladığı yer çiziyorsa burada bu sınırların karıştığı bir bölgede kendi yönelimlerini başka bir mekanda hiçbir zaman bulamayacak insan varoluşunun zalim kötücül alanında dolaşacak teatral figürlerin sustukları yerden başlatılan seslerine tanık olacaksınız.'' Süreyya KARACABEY