Günümüzde hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin en büyük mücadelelerinden biri çalışanların performansını ve yaşam kalitesini en üst düzeye çıkarabilmektir. Organizasyonlar için en önemli faktör çalışanların mutlu ve stressiz bir ortamda çalışabilmelerini sağlamaktır.
Örgütlerde insan davranışını etkileyen içsel ve dışsal faktörlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtecek olursak şirketlerin kişisel gelişim ve genel iyilik hali için fırsatlar içeren mesleki yeterlilik ortamı oluşturması gerekmektedir. Bunun mümkün olabilmesi için işçileri potansiyellerine uygun olarak motive etmek ve görevlendirmek gerekir.
Çağdaş dönemde en önemli sermaye şirket içindeki çalışanlar yani insanlardır. Bu noktada çalışanları farklı kılan öge budur ve bu durum insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. Buna bağlı olarak şirketlerin yüksek düzeyde iş tatmini sağlamak ve iş stresini azaltmak için çaba göstermesi gerekmektedir.
Örgütler stresle baş etmek için büyük çaplı mücadele vermektedir. Çalışanlar tarafından deneyimlenen organizasyonel ve bireysel stres ciddi derecede zarara yol açmaktadır. Örgütlerin organizasyonel stres ile ilgili bilinçlenmeleri stress durumunu kontrol halinde olmaları ve ideal düzeyde tutmak için tedbir almaları bir zorunluluk haline gelmektedir. İş kişinin gündelik hayatının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. İş ekonomik bir değer olarak görülse de aslında her şeyden önce insanlar için psikolojik olarak önemli bir değerdir. İş tatmini işçilerin iş hakkındaki düşünceleri ve kendi işlerini nasıl gördükleriyle ilgilidir. Örgütlerin çalışanlarının tatmin düzeyini ve işçilerin çalıştığı koşulların kalitesini anlamaları gerekmektedir. Günümüzde yöneticiler çalışanların ihtiyaçlarının karşılanması ve beklentilerinin tatmin edilmesiyle motive olduklarının bilincinde oldukları için şirketler de daha iyi bir performans sergiliyorlar.