İslami ilimlere ait eserleri okudukça Âişe annemizin (radıyallahu anha) sorduğu sorular vesilesi ile çok şeyler öğrendiğimizin farkına varırız. Aktarmış olduğu bazı rivayetler daha o hayatta değilken olmasına rağmen bunu sorup Efendimiz'den (sallallahu aleyhi ve sellem) öğrenmiştir. Ayrıca rivayet edince sanki o dönemde bizzat kendisi şahit olmuş gibi bize aktarmaktadır. Bu da onun Efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) nasıl titizlikle ve ince soru sorduğunu göstermektedir.
Âişe validemizin (radıyallahu anha) sorduğu sorular çok değerli ve önemlidir. Bunu Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) şu açıklamasından anlıyoruz: "Öyle bir soru sordun ki ümmetimden şimdiye kadar başka hiç kimse onu sormadı..." Âişe annemiz (radıyallahu anha) bu özelliğinide bir rivayetinde şöyle ifade eder: "Bu ümmet içinde bu meseleyi Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) ilk soran benim..." Allah aşkına bu özelliği olan değerli annemizin en değerlimiz olan Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) sorduğu soruları bir kitap halinde ele almak gerekmez miydi?