İslam ve Türkiye tarihi konusunda en önemli tarihçilerden biri olan merhum Bernard Lewis Hz. Muhammed'in peygamber olmasıyla başlayan ve Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesine kadar uzanan yaklaşık sekiz yüzyıl boyunca İslam tarihinde bir yolculuğa çıkıyor. Arabistan Yarımadası'ndan başlayıp Orta Doğu'ya Kuzey Afrika'ya Asya'nın büyük bir bölümüne Kuzey ve Güney Avrupa'ya yayılan İslam'ın bu tarihsel yolculuğunda farklı devlet ve halkların ortak inanç temelinde yarattıkları bir uygarlığın tarihini herhangi bir yorum yapmadan orijinal belgelerle okumak Lewis'in okuyucusu için de heyecan verici bir deneyim oluyor. Üstelik Bernard Lewis okuyucusunu heyecan verici bir yolculuğa çıkarmakla kalmayıp kendi tarihsel çalışmaları için derlediği belgeleri paylaşarak İslam tarihi konusunda araştırma yapan tarihçilere de bir yol haritası çıkarıyor.
Elbette tarih yazımı belgelerden ibaret değil. Bernard Lewis tarihçilere sadece bir yol haritası veriyor. Tarihçiye düşen görev bu yol haritasında belgeler arasında kuracağı bağlantılarla belgeleri yorumlayışıyla ve farklı belgelerle zenginleştirmesiyle kendi özgün tarihini yazmak oluyor. Lewis tarihin sadece belgelerden ibaret olduğunu savunmuyor aksine "bu çalışmalardaki değerlendirmeler hatta kabul görmüş olgular olma iddiasındaki basit açıklamalar bile titizlikle ele alınmalıdır" uyarısında bulunuyor. Tarih çalışmalarının sadece belgelerden ibaret olduğunu ileri sürmek ne kadar eksik bir anlayışsa belge olmadan tarihsel çalışma yapmanın mümkün olduğunu ileri sürmek de o kadar hatalı bir anlayıştır.
İslam İslam uygarlığı ve tarihi konusunda araştırma yapan tüm tarihçilerin ve bu büyük uygarlığın tarihine ilgi duyan herkesin mutlaka okuması gereken bir başyapıt.