O fotoğraflar bizim olmadığımız zamanları aktarır bize. Tanımadığımız yakınlarmızı. Bizi beklemeden gidenleri. Biim yaşadıklarımız gerçek onların yaşadıkları masaldır sanki. Onların duruşları pozları bakışları gülüşleri giysileri takıları üstleri başları başka türlü büyüler bizi. Bu fotoğrafların çekildiği yerlerin ayrıntıları hem bilmediğimiz bir geçmişin kapılarını açar bize hem de ölümün gizine değgin özel işaretlermiş gibi görünür. Fotoğraflar yitirilmiş anları belgeler. Yitirilmiş anlar zaman ile ölüm arasında en kısa yoldur. Elbette adını böyle koyamayız o yaşlarda ama bunu bir duygu olarak bir önsezi olarak derinlemesine yaşarız.