Patrick 1920'lerde Kanada'nın vahşi doğasından Toronto'ya gelir. Göçmenlerin istilâsına uğramış gelişmekte olan bu çok yönlü kozmopolit kentte yaşamını kazanmak için çeşitli işlere girer. Onun gibi pek çok insana umul vermektedir Toronto: Sendikacılar inşaatçılar tiyatro oyuncuları hırsızlar işçiler... Bütün bu insanların yolları Kanada'nın yoksulların ve göçmenlerin sırtında yükseldiği Kuzey Amerika'nın geliştiği ve işçi hareketlerinin başladığı yıllarda birleşir. Kızıl Birliklerin iletişim hatlarını kestiği politik toplantıların göz yaşartıcı bombalarla dağıtıldığı on bin yabancı işçinin ülkeden sınır dışı edildiği yıllardır bunlar. Aslan Postuna Bürünmek aralarında sendikacı ve militan Alice'in bir milyarderin sevgilisi olan oyuncu Clora'nın hırsız Caravaggio'nun inşaat patronu Harris' in de bulunduğu sıradan insanların öyküsünü alışılmadık bir biçimde anlatıyor. Michael Ondaatje gerçeği mite yaklaştıran kurgusuyla okuru masalsı bir atmosferle sarmalıyor. Bir kentin yükselişinin hikâyesi yirminci yüzyılın başındaki Toronto Kuzey Amerika'daki ilk sendikalaşma hareketinin bastırılması hayatta kalma savaşı veren bir avuç insanın öyküsü aracılığıyla romanlaşıyor. Kanada'nın doğasını son derece canlı bir üslupla betimleyen yazarın şiirsel dili özellikle dikkat çekiyor. Aslan Postuna Bürünmek. filmi gişe rekorları kıran İngiliz Hasta'nın yazarının en iyi romanı sayılıyor.