İki ayda bir yayınlanan kültür sanat dergisi dilop Mayıs-Haziran sayısıyla yaza merhaba diyor. Kürtçe-Türkçe iki dilli yayınlanan tek dergi olan derginin kapağı'ışık sızacağı çatlağı mutlaka bulur' mesajına dair bir görselden oluşuyor: Zincirli kilitli ve ama anahtar deliğinden ışık sızdıran bir kapı...
Müslüm Üzülmez'in yazdığı 'emekçilerin tanrısı' Hefaystos'un örslü-çekiçli öyküsü de; Barış Avşar'ın yazdığı Roma'nın teslim aldığı ama Roma ordusunu kendi inanışına bağlayan Doliche kentinin serüveni de kapaktaki mesajın tarihsel referansları niyetine okunabilecek yazılar.
Foti Benlisoy 'Rumca bavula sığar mı?' yazısında yüzyılın başında başlayıp bugüne varan 'Milliyetçi-İslamcılık ile İslami Türkçülük' bileşimi ideolojik-kültürel-politik hegemonyanın kodlarını sergiliyor. Mehmet Bayrak ise aynı hegemonyanın buharlaştırmaya çalıştığı bir realitenin içinden çıkıp boy vermeye çalışan Kürdoloji'nin bir 'sevdalısı'nı anlatıyor.
Dünyaca tanınmış Kürt sanatçı Nizamettin Ariç'le yapılmış söyleşide sanatçı-toplum ilişkisinin kendi payına bıraktığı 'acılı gerçekliği' dillendiriyor Ariç...
Dosya sayfalarında geçen sayıdan başlayan bölgedeki sınıfsal değişim ve dönüşümün siyasete yansımaları tartışmasına devam ediliyor. Yüksel Genç Cuma Çiçek ve Yusuf Karataş geleceğe dair ufuk açıcı tespitlerde bulunuyorlar...
Akademisyen Arzu Yılmaz'ın Ortadoğu-Suriye sahasındaki siyaset denklemi içinde Kürtleri irdeleyen makalesi de dikkate değer öngörüler içeriyor...
Recep Maraşlı'nın Kürt toplumunda satrançı; Enver Özkahraman'ın Zap'taki Deştan köprüsünü; Fatime Tekin'in göç öykülerini; Kejê Bemal'in Kakailer ve Dersim'deki köklerini kaleme aldıkları dergide Fewzi Bilge'nin resimlerine ilişkin kısa okumalara da devam ediliyor...